“Bütün dindarların bizim gibi olduğunu zannediyordum. Annem de babam da gayet açık fikirli (…) insanlardı… Hiç muhafazakâr değillerdi, hiç. Ama bir yandan da gerçekten dindar insanlardı. Ben de bütün toplumun öyle olduğunu, bütün dindar olan insanların öyle olduğunu düşünüyordum.”
“Lisede uğradığım ayrımın da kadın olduğum için uğradığım bir ayrım olduğunu fark etmedim, daha çok başörtülü olduğum için olduğunu düşündüm.”
“Beni kafese kapatılmış bir hayvan gibi hissettirdiler ve benim kaçmam gerekiyordu.”
“İyi ki bu hayatı yaşamışım diyorum çünkü yaptığım o hataların hepsi beni şu an durduğum yere getirdi ve şu an olduğum insandan, şu an durduğum yerden çok memnunum.”
“Kadınlarla bir arada olmak, onlarla paylaşmak ve o dayanışmayla büyümek (…), daha önce hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim.”
“O kadınları da bulmak istiyorum ve bu alanlara getirmek istiyorum, bu güvenli alanlara… Birlikte kurduğumuz, inşa ettiğimiz, kan bağıyla kurmadığımız ama emek emek kurduğumuz bu aileye dahil etmek istiyorum.”
Fotoğraflar
Görüşme Notu
Arka arkaya iki gün çevrimiçi buluşarak tamamladık görüşmemizi; ilk buluşmamızda yaklaşık 2,5 saati geride bırakmışken görüşmecinin eşi eve geldiği için ertesi güne kadar ara verdik, bir gün sonra da kaldığımız yerden devam ettik.
1989 doğumlu. Müslüman feminist. Önyargılı kalıpların hiçbirine sığmayacak genç bir kadın. Ancak hayatı boyunca herkes onu (kendi ifadesiyle) bir “kutuya koymaya” çalışmış, hikâyesini dinledikçe o “kutuları” nasıl teker teker yırtıp attığını görüyor insan.
Milli Görüşcü bir anne babanın ilk çocuğu, dört kardeşi var. Anne baba son derece açık fikirli, eğitime çok önem veriyorlar, maddi açıdan zorlandıkları zamanlarda dahi eğitim ve kitaba mutlaka bütçe sağlanmış.
Orta 1’de kendi isteğiyle kapanmaya karar vermiş. Ayrımcılığı hem kadın hem de başörtülü kadın olarak yaşamış, ama bunların hiçbiri kendine çizdiği yoldan dönmesine neden olmamış. Direnmiş.
Kendi hikâyesinin çok farkında. Bugüne dek ne yaşadığını, neden yaşadığını ince ince düşünmüş olduğu çok belli; yüzleşilmesi gerekenle yüzleşmiş, kabullenilmesi gerekeni kabullenmiş, isyan edilesi şeylere isyan etmiş. Belki de en çok isyan etmiş.
Feminizmle tanışması, yolunun Müslüman feministlerle kesişmesi hayatının dönüm noktalarından biri olmuş. Geçmişe dönüp bütün sancısıyla andığı ve aktardığı zor zamanların, ağır dönemeçlerin ardından bugün “hiç olmadığı kadar güçlü hissediyor.” Onu böyle güçlendiren “kanalları” henüz bulamamış kadınlara ulaşmayı, onları da “güvenli alanlarımıza” kavuşturmayı çok önemsiyor.
Görüşme Aslı Takanay tarafından 7-8 Temmuz 2020’de yapılmıştır.
Anahtar Kelime / Tag / Index
Bu görüşmeyi referans vermek için DOI