Fabrikaya giden orospu olurmuş, derlerdi. Bağa bahçeye çalışmaya gönderirlerdi”
“Hayal bile kuramıyorsun, hayallerin bile baskılı oluyor yapamıyorsun, korku oluyor”
“Annem hep yalnızdı”
“Baskıyla büyüdüm, baskıyla gelen bir yaşam var”
“Benim kızım olmasın olmasın olmasın … benim yaşadıklarımı yaşamasın!”
Fotoğraflar
Görüşme Notu
Görüşmeyi telefonla gerçekleştirdik. Görüşmecim 1978 Artvin doğumlu. 5 yaşındayken İzmir’e, Kemalpaşa’ya göç ediyorlar. Babası inşaat ustası, sık sık yurt dışına çalışmaya gidiyor. Annesi ve kardeşi ile birlikte bir süre halasının yanında yaşıyorlar. Çocukluğunda eniştesinin özellikle kıyafetlerine çok karıştığını ve çok baskı yaptığını aktarıyor. Eniştesinin külotlu çorabı yasakladığını, eteğinin altında pantolon giyerek ve uzun kollu ve başı bağlı olarak okula gitmesine izin verdiğini anlatıyor. İlkokuldan sonra okula gitmesine izin verilmemiş.
Annesi yatılı Kuran kursu yurtlarına göndermiş. Yurtta geçirdiği zamanı baskı ve akran zorbalığı ile dolu olduğunu aktarıyor. Ortaokulu dışarıdan bitirmiş ve liseye devam etmek istemiş. Bu sefer de yurtdışından dönen babası onu okuldan almış.
22 yaşında evleniyor, evliliğin bir kurtuluş yolu olabileceğini düşünüyor. Ancak kendi ifadesiyle “yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunu” aktarıyor.
Aile ve çocukluk ile sonraki yaşantısı özellikle iş yaşantısı hakkında zihin açıcı analizler yapıyor, görüşme sırasında. Baskıcı bir ailede büyüdüğü için, hakkını savunmayı bilmediğini, fabrikalarda sigortasız çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor. Benzer bir durumu, iş yerlerinde tacizle karşılaştığında ya da amirleri ile olan ilişkilerinde deneyimliyor. Ta ki meme kanserine yakalanıncaya kadar. Hastalığından sonra, iş yerindeki tacize karşı gelmeye ve eşine itiraz etmeye başladığını, artık hakkını savunabildiğini aktarıyor ve şöyle diyor: “her şerde bir hayır vardır derler ya...”
Anahtar Kelime / Tag / Index
Bu görüşmeyi referans vermek için DOI