1983 doğumlu. 90’larda bölgede ağır koşullar ve bedellerin tanıklığıyla geçmiş bir çocukluk. Yedi çocuğuyla dul kalmış genç bir annenin ikinci ve kız çocuğu olarak, çok küçük yaşlardan itibaren kardeşlerinin bakımı ve ev içi emeğin bölüşümü konusunda ağır sorumluluklar üstlenmiş. 

Bir kız çocuğu olarak babasının ölümünün ardından kendisinden 1 yaş büyük olmasına rağmen erkek olduğu için kayırılan abisinden çocukluk boyunca şiddet görmüş. Ancak kendinden küçük erkek kardeşlerinin abisinden farklı büyüdüğünü anlatıyor. Onların daha duyarlı ve kadınlara saygılı olduğunun altını çiziyor.

Zorunlu iç göçle ailece gelinen Diyarbakır’da sil baştan ve zorluklarla bir yeni hayat kuruluyor. Annesi çalışarak didinerek çocuklarını hayatta tutuyor ve yetiştiriyor. O da annesinin en büyük yardımcısı. 

Hem kendini geliştiriyor, hem okuyor, hem ev içi ve dışında hep çalışıyor. Bugün kendine ait bir restoranı var. Bu restoranda ağırlıkla kadınlar çalışıyor. Patron-işçi ayrımı yok. Dayanışma ve paylaşım ön planda. Yemekleri ve restoranıyla ödül kazanmış başarılı, çalışkan, azimli ve girişimci bir kadın. 

Evlenmeyi düşünmemiş. Bağımsız ruhlu. Gerek özel hayatında gerek iş hayatında hep tek başına hayal ederek, hedefleyerek, çok çalışarak ve etrafında dokunduğu insanlarla birlikte hedeflerini gerçekleştirmiş. Hayalleri ve gelecek planı da bu minvalde devam ediyor. 

İnançlı fakat sorgulayan bir kadın. İnancını da her zaman sorgulamış. Demokratik mücadele içinde yer almış. İfade özgürlüğü mücadelesinin ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin de içinde olmaya devam ediyor.

Görüşme boyunca pek çok yerde duygusal anlar yaşadık karşılıklı. Görüşmeci olarak bu çok samimi, akıllı ve azimli kadının yaşadıklarını ve mücadelesini dinlerken de, görüşme sonrasında da bu tanıklığın sorumluluğunu çokça hissettim.