“Benim çantamda çakı vardır.”
“Eşine her şeyi anlatamazsın çünkü anlamaz”
“Biber gazı aldım, bir şey olursa onu sıkıveririm.”
“Gece geç gel laf atarlar, sabah erken git laf atarlar, kadın olduğun için o lafı her yerde duyuyorsun.”
“Yeterince insan sorumluluğu aldım, ben kendime zaman ayırmak istiyorum.”
“Burada herkesin en büyük hayali evinin doğal gazlı olması.”
Fotoğraflar
Görüşme Notu
Görüşmeyi yüzyüze, görüşmecimin mahallesindeki bir kafede gerçekleştirdik. Burası önceden köy şimdilerde göçmen mahallesi olarak anılan bir emekçi mahallesi. Görüşmecim doğduğundan beri burada yaşıyor. Burada gayet mutlu olduğunu, başka bir yerde yaşayamayacağını söylüyor. Babası uzun yıllar yurtdışında maden işçisi olarak çalışmış, annesi ev kadını.
1977 doğumlu ve dört kız kardeşin en küçüğü. Çocukluğunun mahallede çok güzel geçtiğini anlatıyor. Anlatıkları bir zamanlar yaşadığımız, şimdi sadece dizilerde izlediğimiz mahalle ortamını akla getiriyor. Örneğin çocukken uyanıp komşunun evine girip komşularının yatağında uyuduğunu paylaşıyor. Halen dört komşusunu ailesi olarak gördüğünü, hep beraber olduklarını ve başı sıkıştığında ilk onlara gideceğini söylüyor.
Çocukken yaşıtı kız çocuğu az olduğu için, erkeklerle oynarmış. Sonrasında bunun çok işe yaradığını, onu daha korkusuz yaptığını anlatıyor.
Görüşmecim verdiği bakım emeği ve yakınlarının ölüm zamanlarının kronolojisini baz alarak hayatını anlatıyor. Önceleri, böbrek ve şeker hastası olan annesine bakıyor. Daha sonra 9 sene yatalak ninesine bakmış. Ama esas babasının ölümünün bir kırılma yarattığını söylüyor. Babasının ölümünde sonra, 33 yaşında çalışmaya başlıyor.
Şimdilerde bir bankada çaycılık yapıyor. Bir taraftan da dışarıdan liseye devam ettiğini söylüyor. Çalışmaya başladıktan sonra kendindeki değişimi şöyle tarif ediyor: “...gözüm açıldı, kitap okumaya başladım, konuşmam değişti, ondan önce evde örgü yap, temizlik yap, dizi izle...”